FAİZ ORANLARI DEĞİŞMEDİ |
ANKARA - Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, faiz oranlarını değiştirmedi.
Buna göre, gecelik faiz oranı yüzde 15,25'te, borç verme faiz oranı da yüzde 19,25'de sabit tutuldu.
Para Politikası Kurulu'nun dünkü toplantısına ilişkin yapılan açıklamada, kurulun, artan gıda ve enerji fiyatları ile küresel belirsizliklerin enflasyon hedefine ulaşılmasını geciktirebileceği değerlendirmesinde bulunduğu ifade edildi.
Küresel ekonomide süregelen belirsizliklerin ve fiyatlama davranışlarına ilişkin risklerin para politikasında temkinli olma gereğini artırdığı vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Önümüzdeki dönemde gıda ve enerji fiyatlarındaki artışların genel fiyatlama davranışlarına yansımaları yakından izlenmeye devam edilecektir. Bundan sonraki faiz indirimi, küresel piyasalardaki gelişmelere, dış talebe, maliye politikası uygulamalarına ve orta vadeli enflasyon görünümünü etkileyen diğer unsurlara bağlı olacaktır."
|
 |
NEW YORK BORSASI'NDA SERT DÜŞÜŞ |
ABD Merkez Bankası'nın faiz düşürme kararıyla dün rekor artış kaydeden New York Menkul Değerler Borsası, bugünü sert bir düşüşle kapandı. Borsada Dow Jones Sanayi Endeksi, 293 puan (yüzde 2,36) düşüşle 12.099,66'dan, Nasdaq Bileşik Endeksi ise 58,30 puan (yüzde 2,57) düşüşle 2.209,96'dan günü tamamladı.
19.03.2008 - 23:00:00  |
 |
ŞENER: PARTİ KAPATMALAR SAĞLIKLI SONUÇLAR DOĞURMAZ |
TOBB-ETÜ Öğretim Üyesi eski bakanlardan Doç. Dr. Abdüllatif Şener, AK Parti hakkında açılan kapatma davasıyla ilgili olarak, parti kapatmalarının sağlıklı sonuçlar doğurduğuna inanmadığını belirterek, ''Ekonomik etkisi ne olur derseniz bu sürecin ekonomiye önemli bir etkisi olmayacağını düşünüyorum'' dedi.
19.03.2008 - 22:59:00  |
 |
ŞİMŞEK: TÜRKİYE'DE BİR MÜCADELE VAR |
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, ''Türkiye'de demokratik, açık bir toplum ekonomisini tercih edenlerle korumacılığı tercih edenler arasında bir mücadele var'' dedi.
19.03.2008 - 21:09:00  |
Yüzde 0.75'lik indirim beklentilerin altında kaldı
19 Mart, 2008 07:53:00 (TSİ) |
|
Amerikan Merkez Bankası (FED), faiz oranlarını yüzde 0.75 puan düşürdü. Başkan George Bush, hükümetin, ekonominin düzelmesi için gerekirse başka adımlar da atabileceğini söyledi.
Bu, eylül ayından bu yana 6'ncı faiz indirimi. FED'in indirim oranı, piyasadaki beklentilerin altında kaldı.
Ancak yine de normalde çeyrek puanlarla hareket eden Amerikan Merkez Bankası için 'agresif' bir adım olarak nitelendiriliyor.
Kararın ardından, bankalar da kredi faizlerini düşürdü.
Amerikan ekonomisindeki sorunları tetikleyen mortgage sektöründen ise kötü haber var.
FBI, soruşturma altındaki şirketlerin sayısının 17'ye yükseldiğini ve soruşturma kapsamının genişleyebileceğini açıkladı.
|
|
Diğer Ekonomi_Dünya Haberleri
|
|
|
Ocakta 108 bin 425 taşıtın trafik kaydı yapıldı
19 Mart, 2008 12:44:00 (TSİ) |
|
Türkiye'de bu yılın ocak ayında 108 bin 425 adet motorlu taşıtın trafiğe kaydı yapıldı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2008 Ocak ayı motorlu kara taşıtları istatistiğini açıkladı.
Buna göre, ocakta trafiğe kaydı yapılan 108 bin 425 adet taşıt içinde otomobil yüzde 49.1 pay ve 53 bin 265 adetle ilk sırada yer aldı.
Otomobili yüzde 30.3 pay ve 32 bin 817 adet ile kamyonet, yüzde 9 pay ve 9 bin 749 adet ile motosiklet, yüzde 4.3 pay ve 4 bin 629 adet ile kamyon takip etti.
Ocakta trafiğe kaydolan araçların yüzde 7.3'ü ile 7 bin 965 adedini ise minibüs, otobüs, özel amaçlı taşıtlar ve traktör oluşturdu.
Söz konusu ay, bir önceki aya göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı yüzde 59.9 arttı. Bu artış otomobilde yüzde 55.9, minibüste yüzde 74.4, otobüste yüzde 62.9, kamyonette yüzde 80.9, kamyonda yüzde 118.3 olarak gerçekleşti. Aynı ay özel amaçlı taşıtlarda yüzde 1.5, traktörde yüzde 6.5 azalma oldu.
2008 Ocak ayında trafikten ilk defa tescil belgesi alan 53 bin 265 adet otomobilin yüzde 16.3'ünü Renault, yüzde 10.4'ünü Ford, yüzde 10.1'ini Tofaş-Fiat, yüzde 7.3'ünü Volkswagen, yüzde 6.4'ünü Opel, yüzde 6.3'ünü Hyundai, yüzde 6'sını Toyota, yüzde 5.1'ini Honda, yüzde 3.3'ünü Peugeot, yüzde 28.8'ini ise diğer markalar oluşturdu.
Bu arada Türkiye'de bu yıl ocak ayı sonu itibarıyla toplam araç sayısı 13 milyon 125 bin 348 olarak belirlendi.
|
|
Borsa yüzde 0.46 artışla kapandı
19 Mart, 2008 14:08:13 (TSİ) |
|
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Ulusal 100 Endeksi, günlük bazda yüzde 0.46 artışla kapandı.
Endeks ikinci seansta 59.92 puan artarak 40.907,00 puandan kapandı. Hisse senetleri ikinci seansta ortalama yüzde 0.15 oranında değer kazandı.
Endeks ikinci seansa, 4.09 puan artarak 40.851.17 puandan başladı. Seansın ilk yarısını 41.121.55 puandan geçen endeks, seans içinde en düşük olarak 40.548.43 puana gerilerken, en yüksek olarak 41.366.61 puana çıktı.
Birinci seanstaki 126.81 puanlık artış dikkate alındığında, endeks günlük bazda 186.73 puan yükseldi. Hisse senetlerinin günlük ortalama değer kazancı yüzde 0.46 oldu.
İkinci seans kapanışında, mali endeks 179.22 puan düşerek 56.443.35 puana, hizmetler endeksi 164.58 puan düşerek 30.322.11 puana gerilerken, sanayi endeksi 427.80 puan artarak 34.084.26 puana yükseldi.
Böylece ilk seansa göre mali grup hisseler ortalama yüzde 0.32 oranında, hizmetler grubu hisseler ortalama yüzde 0.54 oranında değer yitirirken, sanayi grubu hisseler ortalama yüzde 1.27 oranında değer kazandı.
İkinci seansta işlem gören toplam 330 hisse senedinden 111'i değer kazandı, 138'i değer yitirdi, 81 hisse senedinin fiyatında değişiklik olmadı.
İkinci seansta, 1 milyar 43 milyon 911 bin 66 YTL'lik işlem hacmi kaydedildi. Günlük işlem hacmi, 1 milyar 823 milyon 802 bin 149 YTL olarak hesaplandı.
İkinci seansta, Garanti Bankası, İş Bankası (C), Yapı ve Kredi Bankası, Petkim ve Halkbank en çok işlem gören hisseler oldu.
Kapalıçarşı'da döviz...
İstanbul serbest piyasada kapanış saatlerinde doların satış fiyatı 1.2350 YTL, euro'nun satış fiyatı 1.9380 YTL oldu.
Piyasanın kapanışı itibarıyla Kapalıçarşı'da 1.2300 YTL'den alınan dolar 1.2350 YTL'den satılıyor. 1.9330 YTL'den alınan euro'nun satış fiyatı ise 1.9380 YTL oldu.
Serbest piyasada önceki kapanışta 1.2350 YTL olan dolar güne 1.2300 YTL'den, 1.9580 YTL olan euro ise 1.9200 YTL'den başlamıştı.
Repo - Tahvil - Bono - Parite...
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Tahvil ve Bono Piyasası Repo-Ters Repo Pazarı'nda, toplam 10 milyar 456 milyon 827 bin YTL'lik işlem hacmi kaydedildi.
Repo-Ters Repo Pazarı'nda gecelik işlemlerde faiz, en düşük yüzde 14.40, en yüksek yüzde 15.30 ve ortalama yüzde 15.25'ten gerçekleşti.
İMKB Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarı'nda işlem hacmi 1 milyar 549 milyon 126 bin 935,43 YTL olarak belirlendi.
7 Ekim 2009 vadeli tahvilin bugün valörlü işlemlerinin basit getirisi yüzde 18.94, bileşik getirisi ise yüzde 18.06'dan kapandı.
Uluslararası piyasalarda, saat 17.40 itibarıyla euro-dolar paritesi 1.5640, sterlin-dolar paritesi 1.9864, yen-dolar paritesi ise 99.47 düzeyinde seyrediyor.
İMKB'de birinci seansın seyri...
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Ulusal 100 Endeksi, dünkü 2'nci seans kapanışına göre 126.81 puan artarak günün ilk yarısını 40.847,08 puandan tamamladı.
Birinci seansta, hisse senetlerinin ortalama değer artışı yüzde 0.31 oldu.
Dün 40.720,27 puandan kapanan İMKB Ulusal 100 Endeksi, ilk seansa 709.47 puan artarak 41.429,74 puandan başladı.
İlk yarıyı 41.085,88 puandan geçen endeks, en düşük 40.710,77 puana kadar gerilerken, en yüksek olarak 41.556,06 puanı gördü.
Seans sonunda mali endeks 88.87 puan düşerek 56.622,57 puana gerilerken, sanayi endeksi 87.84 puan artarak 33.656,46 puana ve hizmetler endeksi 441.05 puan artarak 30.486,69 puana çıktı.
Böylece, önceki kapanışa göre mali grup hisseler ortalama yüzde 0.16 oranında değer yitirirken, sanayi grubu hisseler ortalama yüzde 0.26 ve hizmetler grubu hisseler ortalama yüzde 1.47 oranında değer kazandı.
Birinci seansta işlem gören toplam 320 hisse senedinden 112'si değer kazandı, 109'u değer kaybetti, 89 hissenin fiyatında ise değişiklik olmadı.
Birinci seansta 779 milyon 891 bin 83 YTL'lik işlem hacmi oluştu. En çok işlem gören hisse senetleri Garanti Bankası, İş Bankası (C), Yapı ve Kredi Bankası, Halk Bankası ve Koç Holding oldu.
DÜNYA BORSALARI
New York borsasında hızlı yükseliş
FED'in faiz azaltma kararı, ABD borsalarına da bayram havası yaşattı.
Karar, New York Menkul Kıymetler Borsası'nda doping etkisi yarattı ve Dow Jones Sanayi Endeksi günü yüzde 3.51'lik artışla kapadı.
Bu endeks 420.41 puan artışla 12.392,66'dan kapanırken, Nasdaq Bileşik Endeksi de 91.25 puan (yüzde 4.19) artışla 2.268,26'dan kapandı.
Tokyo Borsası'nda Nikkei Endeksi yükseldi
İşlem hacmi bakımından dünyanın önde gelen borsalarından olan Tokyo Borsası'nda Nikkei Endeksi yükseldi. Faiz kararı ile Nikkei Endeksi yüzde 2.5 artarak 12.260,44 puana çıktı.
Aynı borsada ABD doları, Japon yeni karşısında 100 doların altında 99.16 yenden işlem gördü.
ABD dolarının Japon yeni karşısında değer kaybetmesine neden olarak, zor durumda olan yatırım bankası Bear Stearns'in değerinin çok altında satılmasının ardından bir çok ABD sermayeli finansal kuruluşların da aynı kaderi paylaşacağı endişesi gösterildi.
Morgan Stanley'in ilk çeyrek karı beklentinin üstünde
19 Mart, 2008 14:13:00 (TSİ) |
|
ABD'nin ikinci büyük yatırım bankası Morgan Stanley'in, ilk çeyrekteki karı mortgage kredileri ve diğer varlıklarından kaynaklı zararlar nedeniyle düşmesine rağmen, beklentilerin üzerinde oldu.
Bankadan yapılan açıklamada, 29 Şubat'ta biten ilk çeyrekte banka 1.55 milyar dolar (hisse başına 1.45 dolar) kar etti. Geçen yıl aynı dönemde bankanın karı 2.31 milyar dolardı.
Bankanın ilk çeyrekteki geliri ise yüzde 17 azalışla 8.3 milyar dolar oldu.
Bankanın bu dönemde hisse başına karının 1.03 dolar ve gelirinin ise 7.3 milyar dolar olması bekleniyordu.
ABD'de Goldman Sachs ile Lehman Brothers bankalarında dün açıklanan sonuçların beklenenden iyi olması hisselerin değerini yükseltmiş ve başka bankaların batması
kaygılarını azaltmıştı.
"MB Türkiye adına en doğru şeyi yapacak"
19 Mart, 2008 15:59:00 (TSİ) |
|
Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, ''Para Politikası Kurulu, Türkiye'nin ve dünyanın içinde bulunduğu şartları önüne koyacak ve Türkiye adına en doğru şeyi yapacaktır'' dedi.
Bakan Çağlayan, Milli Prodüktivite Merkezi'nin (MPM) 47'nci olağan genel kurulunun ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Çağlayan, bir gazetecinin, ABD kaynaklı finansal krizin Türkiye'ye nasıl bir etkisi olacağı yönündeki sorusuna karşılık, Türkiye'nin bir dünya oyuncusu, dünyanın en büyük 16'ncı ekonomisi olduğunu söyledi.
Türkiye'nin uluslararası rekabete açık bir ülke konumunda bulunduğunu, birçok şirketin uluslararasılaşma noktasında dünyanın bilinen markalarını birer birer satın almaya başladıklarını anlatan Çağlayan, şöyle konuştu:
"Tabii ki dünya ekonomisinde olabilecek gelişmeler Türkiye'yi de bir nispette etkileyecektir. 107 milyar dolar ihracat yapan bir ülkenin nereye nasıl ihracat yaptığının iyi görülmesi lazım.
İhracatımızın yüzde 60'ından fazlasını AB ülkelerine yapıyoruz. ABD ile dış ticaretimiz yok denecek kadar azdır. Dolayısıyla ABD ekonomisinde oluşabilecek herhangi bir durgunluk Türkiye'yi çok fazla etkilemeyebilir ama dünyadaki genel dalgalanmadan her ülke gibi Türkiye de belli oranda mutlaka etkilenebilir.
Koymuş olduğumuz büyüme hedefi noktasında, çok büyük değişiklikler yapacak bir etkilenme söz konusu olmaz. Türkiye'nin ihracat profiline, ihracat portföyüne baktığınızda bunun çok yüksek olduğunu görürsünüz. Türk özel sektörü, ihraç yaptığı ülkelerin ve ürün gamını çok rahat şekilde değiştirebilecek bir yapıya sahiptir.
Ben Türk özel sektörü açısından çok önemli bir daralma beklemiyorum. Bunu da toplumu rahatlatma adına da söylemiyorum. Yaptığım çalışmalar, açılışını yaptığım tesisler, fabrikalar bunun böyle olduğunu gösteriyor."
Türkiye'nin bu ortamda kendisine fırsat da yaratabilme imkanını sahip bulunduğuna dikkat çeken Çağlayan, diğer ekonomilerdeki daralmanın oluşturacağı pazar avantajlarının çok rahat değerlendirilebileceğini kaydetti.
"MB ülke ekonomisinden de bağımsız değil"
Bakan Çağlayan, faiz ile ilgili bir soru üzerine de bakanlık görevine getirildiği ilk zamanlarda büyüme rakamları açıklandığında "Merkez Bankası'nın faizi gözden geçirmesi gerektiğini" ifade ettiğini ve "Hükümet Merkez Bankası'na faiz düşürme talimatı veriyor" şeklinde eleştirildiğini hatırlattı.
"Merkez Bankası'nın bağımsızlığı, ülke ekonomisinden bağımsızlık anlamına gelmez" diyen Çağlayan, şöyle devam etti:
"Para Politikası Kurulu, Türkiye'nin ve dünyanın içinde bulunduğu şartları, istihdamla ilgili gelişmeleri, Türk özel sektörünün performansını önüne koyacak ve Türkiye adına en doğru şeyi yapacaktır. Faiz belirleme yetkisi Merkez Bankası'na verilmiş. Özerklik çerçevesinde bu hak ve imkan tanınmıştır.
'Türkiye açısından 1 puan neyi ifade ediyor?' derseniz 1 puan yılda 2 ile 2.5 milyar dolarlık bir rakamı ifade eder. En azından rakamın ve faizle ilgili politikaların şu şekilde değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Merkez Bankası sadece bir veriye değil, birçok veriye odaklanarak gereken çalışmayı yapar.
Ben rakam söylemeyeyim yine aranızdan birileri çıkıp 'Siyaset Merkez Bankası'na faiz düşürme konusunda talimat verdi' derler. Bunu speküle etmek isteyen insanlara fırsat vermemek adına bu şekilde ifade etmek istiyorum."
Enflasyon hedeflemesi
Bakan Çağlayan, enflasyon hedeflemesine ilişkin bir soru üzerine de hedeflerin yeniden revize edilmesi gibi bir şeyin söz konusu olmadığını söyledi.
"Konulmuş hedefler çerçevesinde odaklanmamız söz konusu" diyen Çağlayan, yüksek enflasyonun uzun bir süre "Türk insanının cebinden kazancını çalmış hırsız gibi olduğunu" belirtti ve "Türkiye 35 yıl aradan sonra elde etmiş olduğu tek haneli enflasyon kazanımını kesinlikle elden bırakmayacaktır. Tek haneli enflasyondan geriye dönüş yoktur" dedi.
Çağlayan, büyüme hedefleri konusunda ise dünyadaki konjonktürel gelişmelere iyi bakmak gerektiğini söyledi. Dünyada ekonomik alanda ciddi çalkantılar olduğunu ifade eden Çağlayan, Türkiye'nin bir dünya oyuncusu olarak bundan en az şekilde etkileneceğini düşündüğünü belirtti.
Sosyal Güvenlik Reformu
Çağlayan, MPM'nin 47'nci Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada ise, Sosyal Güvenlik Reformu'na değindi.
Bakan Çağlayan, bu konuda özel-kamu sektör işbirliğinin yapıldığını ve yapılmaya devam edileceğini belirterek, şimdiye kadar başka konularda da iki tarafın işbirliğine özen gösterildiğini hatırlattı.
Başbakan başta olmak üzere hükümetin, tarafların diyaloğuna önem verdiklerini vurgulayan Bakan, Sosyal Güvenlik Reformu'nda "Kimsenin kabahati yok, ancak Türkiye bunu taşıyamaz hale geldi" dedi.
"Popülist uygulamalar sonucunda bugün gelinen noktada iki çalışan bir emekliye bakamaz durumda" diyen Çağlayan, sosyal güvenlik sisteminin, istiap haddinin üzerinde yük taşıdığını ve Türkiye'nin bunu daha fazla taşımasının mümkün olmadığını söyledi.
Çağlayan, bakanlığının sanayi envanteri ve stratejisi çalışmalarını sürdürdüğüne işaret ederek, istihdamın önündeki yüklerin kaldırılması konusunda da çalışmaya devam ettiklerini kaydetti.
Bakan Çağlayan, istihdam paketinin yanında "İstihdam Envanteri" çalışması yapıldığını ve hangi sektörlerin ve hatta illerin istihdam taleplerinin ne olup olmadığının bu çalışmayla ortaya çıkarılacağını söyledi.