.

   
  Ahmet Taha ÇAĞLAR ESOGÜ
  12 Şubat 2008
 


Ekonomi  
 NÜKLEER SANTRAL İÇİN DAVET İLANI 21 ŞUBAT'TA

ResimANKARA - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, nükleer santral yapımı için 21 Şubat 2008 tarihinde firmalara yönelik davet ilanına çıkacaklarını açıkladı.
Türkiye Atom Enerji Kurumu (TAEK) tarafından gerçekleştirilen ''Nükleer Teknoloji Toplantısına'' katılan Güler, Özel sektörün TAEK tarafından belirlenen nükleer santral kriterlerini sağlayamaması durumunda devletin devreye girip girmeyeceğine dönük bir soru üzerine, nükleer santral konusunda şu anda Bakanlar Kurulunun onayına sunulan bir yönetmelik bulunduğunu, söz konusu yönetmelikte nükleer santral yapımı için davet ve yarışın şekli ile özel sektörün dışındaki alternatiflerin belirlendiğini söyledi. Bakan Güler, ''Ne şekilde olursa olsun ülkemiz bu teknolojiye sahip olacak'' dedi.
Söz konusu yönetmelikle ilgili Sayıştay'ın da görüşünün alınacağını vurgulayan Güler, ''Yönetmelik yayımlandıktan sonra sonra davet ilanına çıkacağız. Firmaların yoğun ilgisi var. Söz konusu yönetmelik kısa zamanda yayımlanır ve 21 Şubat tarihi sarkmaz diye düşünüyorum. En kötü ihtimalle ise 21 Şubat tarihi 1-2 gün sarkar'' diye konuştu.
Davet ilanına çıkıldıktan sonra istekli firmalardan 3 zarf isteyeceklerini belirten Güler, birinci zarfta firmanın TAEK tarafından hazırlanan 9 kriteri nasıl yerine getireceğini ayrıntılı şekilde belirteceğini, ikinci zarfta teminatın yer alacağını, üçüncü zarfta ise firmanın fiyatla ilgili teklifinin yer alacağını ve tüm firmaların bu değerlendirmeye göre belirleneceğini söyledi.

 NEW YORK BORSASI KAPANDI
New York Borsası'nda Dow Jones endeksi günü yükselişle, Nasdaq endeksi ise düşüşle kapattı. Borsanın temel göstergesi olan Dow Jones, 133,40 puan artarak 12.373,41 puana yükselirken, teknoloji endeksi Nasdaq 0,02 puan azalarak 2.320,04 puandan günü tamamladı.
   12.02.2008 - 23:27:00 arkadaşıma gönder
 MEHMET KEMAL DEDEMAN PROJE YARIŞMASI ÖDÜLLERİ VERİLDİ
Dedeman Topluluğunun kurucusu Mehmet Kemal Dedeman'ın adını yaşatmak, madencilik ve turizm sektörlerine destek vermek amacıyla düzenlenen ''Mehmet Kemal Dedeman Araştırma ve Geliştirme Proje Yarışması''nda dereceye girenlere ödülleri verildi.
   12.02.2008 - 22:55:00 arkadaşıma gönder
 ERDOĞAN, ERT YÖNETİCİLERİYLE BİR ARAYA GELDİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Dünya ekonomisinde söz sahibi olmak isteyen AB'nin; Avrupa, Asya ve Orta Doğu arasında uluslararası ticaret ve enerji köprüsü olan dinamik bir ekonomiyi dışarda bırakması düşünülemez'' dedi.
   12.02.2008 - 22:53:00 arkadaşıma gönder




TÜPRAŞ'tan tek seferde rekor ihracat

 

12 Şubat, 2008 12:12:00 (TSİ)
 

 
Orada Neler Oluyor ?

Kameranızı çıkartın, görüntüleri çekin fotoğraflarınızı, videolarınızı ve haberlerinizi CNN Türk için Haberim'e gönderin, yayınlayalım.
Video, fotoğraf veya hikayenizi göndermek için tıklayın.
Türkiye Petrol Rafinerileri AŞ (TÜPRAŞ) İzmir rafinerisi iskelesinden, 58.6 milyon dolar değerinde 135 bin ton fuel oil Singapur'a gönderilmek üzere Malta'ya ihraç edildi. Bu TÜPRAŞ'ın bugüne kadar tek yüklemede gerçekleştirdiği en yüksek ihracat miktarı oldu.

TÜPRAŞ'tan yapılan yazılı açıklamada, TÜPRAŞ rafinerilerinde verimliliğin artırılması, üretimin güvenli biçimde sürekliliğinin sağlanması, ürün ve üretim kayıplarının en aza indirilmesi için planlanan yeni iş hedefleri doğrultusunda çalışmaların sürdüğü belirtildi.

Açıklamada, Türkiye'de sanayi ve ısınmada kullanılan fuel oil miktarının, doğalgazın yaygınlaşması sonucunda hızla azalmasına paralel olarak, TÜPRAŞ'ın ihraç ettiği fuel oil miktarında da yıldan yıla artış olduğu ifade edildi.

Açıklamada, "2006 yılında 2.1 milyon ton olan fuel oil ihracatı, 2007 yılında yurtiçi tüketimdeki düşüş nedeniyle 2.7 milyon tona yükseldi. Bu çerçevede fuel oil operasyonlarında verimlilik ile lojistik olanakların artırılması sonucunda, İzmir rafinerisi iskelesinden 58.6 milyon dolar değerinde 135 bin ton fuel oil, geçtiğimiz günlerde Singapur'a gönderilmek üzere Malta'ya ihraç edildi. Marshall Island bayraklı 'Noiseless' tankerine yüklenen kargo, TÜPRAŞ'ın bugüne kadar tek yüklemede gerçekleştirdiği en yüksek ihracat miktarı" denildi.

Nakliye ekonomisinde iyileşme sağlandı

274 metre boyunda ve 48 metre enindeki 'Noiseless' tankerinin yüklü halde 16 metre derinliğe sahip olduğu vurgulanan açıklamada, "Çoğunlukla ham petrol ticaretinde kullanılan bu boyuttaki tankerlerin TÜPRAŞ tarafından fuel oil yüklemelerinde de kullanılmasıyla nakliye ekonomisindeki iyileşme sonucunda daha yüksek ihracat primleri elde edilmesinin yanı sıra rafinerinin iskele zamanının kullanımında da verimlilik sağlandı" denildi




Altın, ocakta en yüksek reel getiriyi sağladı

 

12 Şubat, 2008 10:52:00 (TSİ)
 

 
Orada Neler Oluyor ?

Kameranızı çıkartın, görüntüleri çekin fotoğraflarınızı, videolarınızı ve haberlerinizi CNN Türk için Haberim'e gönderin, yayınlayalım.
Video, fotoğraf veya hikayenizi göndermek için tıklayın.
Finansal yatırım araçları arasında en yüksek reel getiriyi, bu yılın ocak ayında yüzde 7.90 ile külçe altın sağladı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), seçilmiş finansal yatırım araçlarının, ocak ayı itibarıyla reel getiri oranlarını açıkladı.

Buna göre, ocakta tüketici fiyatları (TÜFE) bazında enflasyondan arındırıldığında, dolar yatırımcısına yüzde 0.87, borsa endeksi yüzde 12.63 getiri kaybı yaşatırken, mevduat faizi yüzde 0.49 kazandırdı, euro ise aynı kaldı.

Yıllık getiri

Ocak ayı itibarıyla son bir yıla bakıldığında ise finansal yatırım araçları arasında en fazla getiriyi borsa endeksi sağladı.

Söz konusu bir yılda, TÜFE bazında, reel olarak borsa yüzde 13.51, külçe altın yüzde 6.63, mevduat faizi yüzde 8.06 kazandırırken, euro yüzde 13.62, dolar da yüzde 23.79 oranında kayıp yaşattı. 





DB'den TEDAŞ'a 205 milyon euro kredi

 

12 Şubat, 2008 10:58:00 (TSİ)
 

 
Orada Neler Oluyor ?

Kameranızı çıkartın, görüntüleri çekin fotoğraflarınızı, videolarınızı ve haberlerinizi CNN Türk için Haberim'e gönderin, yayınlayalım.
Video, fotoğraf veya hikayenizi göndermek için tıklayın.
Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (TEDAŞ) ile Dünya Bankası, dün, 205 milyon euro (269.4 milyon ABD doları eşdeğeri) tutarında ''Elektrik Dağıtım Rehabilitasyon Projesi'' kredi anlaşması imzaladı.

Dünya Bankası Ankara Ofisi'nden yapılan yazılı açıklamada, söz konusu kredinin, TC'nin garantörlüğü altında, devlete ait elektrik dağıtım şirketi TEDAŞ'a kullandırılacağı vurgulandı.

Kredi ile ilgili hukuki anlaşmaların da Hazine Müsteşarlığı'ndan Genel Müdür Memduh Aslan Akçay, TEDAŞ Genel Müdürü Haşim Keklik ve Dünya Bankası Ülke Direktörü Ulrich Zachau tarafından imzalandığı kaydedildi.

Dünya Bankası'nın Elektrik Dağıtım Rehabilitasyonu Projesi için TEDAŞ'a sağladığı kredi, ilk 5 yılı geri ödemesiz dönem olmak üzere 15 yıllık bir vadeye sahip, değişken marjlı ve eşit anapara geri ödemeleri olan bir kredi olacak.

Açıklamaya göre, Elektrik Dağıtım Rehabilitasyon Projesi, Türkiye'de tüketicilere elektrik arzının güvenilirliğini artırmayı amaçlıyor.

Proje, TEDAŞ'ın AYEDAŞ, Uludağ, Meram, Gediz, Toroslar, Menderes, Osmangazi ve Akdeniz bölgelerinin şirketlerinin dağıtım şebekesinin rehabilitasyonu ve genişletilmesini kapsıyor.

Planlanan yatırımlar ile dağıtım şebekesinde en ciddi kapasite, verimlilik ve güvenlik sorunları olan kısımları hedeflemesi, yatırım projelerinin uygulanması yönetim ve denetiminde TEDAŞ ve bölgesel şirketlere teknik yardım sağlanmasını hedefliyor.

"Elektrik sektörü özel yatırımlar için çekici hale gelecek"

Kredi anlaşmasının imza töreninde konuşan Dünya Bankası Türkiye Direktörü Ulrich Zachau, Dünya Bankası'nın, Türkiye'nin elektrik dağıtım sisteminin rehabilitasyonu ve genişletilmesi çalışmalarını desteklemekten büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.

Zachau, "Güvenilir ve etkin elektrik dağıtımı, Türkiye'deki konutlara, işletmelere ve kamu kuruluşlarına elektrik arzının ve sürdürülebilir ekonomik büyümenin sağlanması açısından çok önemlidir. Proje kapsamında planlanan yatırımlar, bu hedefe ulaşılmasına yardımcı olabilir" dedi.

Projenin Türkiye'nin enerji dağıtım şebekesinin kritik bölümlerinin yenilenmesine ve rehabilitasyonuna, sistemde kayıp ve kaçakların azıltılmasına ve tüketicilere sunulan elektriğin güvenilirliğinin artırılmasına yardımcı olacağını söyleyen Zachau, "Bu çalışmalar aynı zamanda elektrik sektörünü özel yatırımlar için daha çekici hale getirecektir" diye konuştu.




Platin rekor düzeyde yükseldi

 

12 Şubat, 2008 12:43:00 (TSİ)
 

 
Orada Neler Oluyor ?

Kameranızı çıkartın, görüntüleri çekin fotoğraflarınızı, videolarınızı ve haberlerinizi CNN Türk için Haberim'e gönderin, yayınlayalım.
Video, fotoğraf veya hikayenizi göndermek için tıklayın.
Güney Afrika madenlerindeki enerji krizi nedeniyle, platin fiyatları rekor düzeyde yükseldi. Platinin onsu, Asya borsalarında, 1.941 dolardan 1.975 dolara çıktı.

Aşınma ve kararmaya karşı yüksek direncinden ötürü ideal bir hassas kuyumculuk metali olan platin, çoğunlukla Güney Afrika'da çıkarılıyor.

Altından daha kıymetli bir metal olarak göze çarpan platinin diğer özellikleri arasında, kimyasallara karşı direnç, çok üstün yüksek sıcaklık özellikleri ve kararlı elektriksel özellikleri ile hiçbir sıcaklıkta paslanmaması bulunuyor.








Karşılıksız çek oranı yüzde 72.7'ye yükseldi

 

12 Şubat, 2008 15:52:00 (TSİ)
 

 
Orada Neler Oluyor ?

Kameranızı çıkartın, görüntüleri çekin fotoğraflarınızı, videolarınızı ve haberlerinizi CNN Türk için Haberim'e gönderin, yayınlayalım.
Video, fotoğraf veya hikayenizi göndermek için tıklayın.
İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) Ekonomik Durum Tespit Anketi'ne göre, karşılıksız çek ve protestolu senetle karşılaşan işletmeler oranı geçen yılın ilk yarısında yüzde 64.3 iken, ikinci yarıda yüzde 72.7'ye yükseldi.

Bu sonuç, çalışmanın başladığı 1999 yılından bu yana elde edilen en yüksek oran oldu.

Özel sektör imalat sanayinin içinde bulunduğu koşulları, sorunları, beklenti ve öngörülerini tespit edebilmek, çözüm önerileri geliştirebilmek amacıyla İSO üyeleri arasında gerçekleştirilen anketin 2007 yılı ikinci 6 ayını kapsayan sonuçları ile 2008 beklentileri, Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük tarafından basın toplantısıyla kamuoyuna açıklandı.
 
Ankete göre, 2007'nin ikinci yarısı, ilk yarısına göre daha olumsuz geçti. Başta üretim, iç satış, dış satış, yeni siparişler ve istihdam olmak üzere çalışma kapsamında ele alınan beş temel göstergede ikinci yarı verileri, ilk yarıdakilere göre genelde daha olumsuz bir tablo ortaya koydu.

Bulgular, beş temel göstergede 2008'in ilk yarısındaki gerçekleşme oranlarının geçen yılın ikinci yarısında öngörülen beklenti oranlarından daha olumsuz seyredeceği yönünde oldu.
 
Enflasyon tahmini yüzde 8.4
 
Ankete göre, 2007 yılı enflasyonla mücadele açısından başarısız geçti. 2007'de TÜFE yıllık hedef olan yüzde 4'ün iki katından da fazla artarak yüzde 8.39 oldu.
 
Düşük kur politikalarına karşın hedeften bu ölçüde sapılmış olmasının düşündürücü olduğu belirtilen ankette, 2008 yılı için de TÜFE hedefinin yüzde 4 olarak belirlendiği, ancak tahminlerin 2008 yılında da bu hedefin gerçekleşmeyeceği yönünde olduğu kaydedildi.
 
Çalışmaya katılan işletmelerin 2008 yılı TÜFE artış tahmini yüzde 8.4 düzeyinde oldu. 2007 yılında yıllık ÜFE oranı yüzde 5.94 olarak gerçekleşti.
 
Çalışmaya katılan işletmelerin bu yıl için ÜFE tahmini yüzde 7.6 düzeyinde oldu. Bu bulgunun, üretici fiyatlarındaki artışta da hedefin yaklaşık iki katına ulaşacağının tahmin edildiğini gösterdiği ifade edildi.

Ankete göre, işletmelerin son dönemlerde yaptıkları tahminlerde en büyük yanılgı yıl sonu döviz kurlarıyla ilgili oldu. 2007 yılı başı ve ortalarında yapılan döviz kuru tahminlerinde de önemli sapmalar meydana geldi.
 
Çalışma, döviz kurları konusunda işletmelerin beklentilerinin geçmiş dönemlere göre önemli ölçüde gerilediğini gösterdi. Çalışmaya katılan işletmelerin 2008 yıl sonu için dolar kuru tahmin ortalaması 1.3300 YTL oldu ve 2007 yıl sonu kuruna göre yüzde 14'lük bir artış beklentisini ortaya koydu. Ancak bu tahmin 2008 yılı için programda öngörülen ortalama kur seviyesi olan yüzde 1.3800 YTL'den daha düşük oldu.
 
İşletmelerin 2008 yıl sonu euro kuru tahmini ortalaması ise 1.8400 YTL düzeyinde oldu ve 2007 yılı sonundaki değere göre yüzde 7'lik bir artış beklentisini ortaya koydu. Bu düzey, 2008 ekonomik programında euro için öngörülen 1.9600 YTL'den daha düşük.

Üretim açısından ikinci yarı daha olumsuz

Ankete göre, 2007 yılı ikinci yarısı üretim açısından ilk yarıya göre daha olumsuz geçti.
 
Üretimdeki değişime sektörel bazda bakıldığında, 2007 ikinci yarıda üretimde azalış bildiren en fazla işletme, yüzde 43.8 ile deri ve ayakkabı sanayinde olurken, artış bildirenlerin en yüksek olduğu sektör ise yüzde 67.6 ile elektrikli makine sanayi oldu.

Son 6 yılda GSMH, yılda ortalama yüzde 7 oranında büyürken, aynı dönemde istihdamdaki artış yıllık ortalama yüzde 0.9 oldu. Ekim 2007 itibarıyla açık işsiz sayısı 2 milyon 458 bin kişi ve işsizlik oranı da yüzde 9.7.

Bu rakama eksik istihdamı ve iş aramayan, ancak çalışmaya hazır olanlar da eklendiğinde toplam işsiz sayısı 5 milyon 125 bin kişi çıkmakta, işsizlik oranı da yüzde 18.8'leri bulmakta.

Ankete göre, bu veriler iş gücü kapsamındaki her 5 kişiden birinin işsiz olduğu anlamına gelmekte. 2007 yılında işe ihtiyacı olan 929 bin kişi açıkta kaldı. Bu, 2003 yılı sonrasında istihdamdaki en olumsuz tablo oldu.

Karlılığın geçmiş yılın aynı dönemine göre daha iyi olduğunu belirten işletmeler oranı 2007 ilk yarıda yüzde 34.7 iken, ikinci yarıda yüzde 32.4'e geriledi. Karlılığın aynı kaldığını belirtenlerin oranı ise yüzde 27.8'den yüzde 21.5'e düştü.

Karlılıklarının geçen yılın aynı dönemine göre düştüğünü belirtenlerin oranı ise yüzde 29.2'den yüzde 36.3'e yükseldi. Zarar edenlerin oranı ise yüzde 8.3'den yüzde 9.8'e çıktı.

"Yurtdışına çıkan yatırımların artması düşündürücü"

Tanıl Küçük, "Sanayi sektörümüzün üretimini artırmak ve sürdürülebilir büyümeye ulaşmak için, yeni yatırımlar gerekirken, yurtdışına çıkan doğrudan yatırımların giderek artması düşündürücüdür" dedi.

Aralık ayında sanayi üretiminin yüzde 1.4 küçülmesinin 2008'in ilk yarısında sanayi üretiminin izleyeceği seyir açısından uyarıcı nitelikte olduğuna dikkat çeken Küçük, "Ocak 2006'daki yüzde 5.2'lik küçülmeden 23 ay sonra gelen bu küçülme, düşük kurun rekabet gücünü iyice erittiği koşullarda, sanayimizden yükselen olumsuz sinyallerin giderek artığının işaretidir" diye konuştu.

Küçük, her anlamda dikkatlerin mutlaka ekonomide olması gerektiğini belirterek, "Ekonominin önüne bir takım siyasi hareketler çıkmamalı" dedi.

Küçük, yabancı yatırımcıların Türkiye'ye gelmesi konusundaki bir soru üzerine de, yabancı yatırımcının sadece siyasi kriterlere bakmadığını söyledi.

Küçük, "Yabancı yatırımların Türkiye'ye gelişi tablosundaki bize göre yine en önemli olgulardan biri AB çıpasıdır. Şimdi Türkiye AB ile ilişkilerinde uzun zamandır pek bir aksiyon da göstermiyoruz, bir gelişme kaydedemiyoruz. Bu da esasında gözümüzden kaçan bir gerçek" diye konuştu.








İran: "Türkiye'ye gaz akışı devam ediyor"

 

12 Şubat, 2008 16:30:00 (TSİ)
 

 
Orada Neler Oluyor ?

Kameranızı çıkartın, görüntüleri çekin fotoğraflarınızı, videolarınızı ve haberlerinizi CNN Türk için Haberim'e gönderin, yayınlayalım.
Video, fotoğraf veya hikayenizi göndermek için tıklayın.
İran Milli Gaz Şirketi Genel Müdürü Rıza Kesaizade, Türkiye'ye doğalgaz akışının devam ettiğini söyledi.

Kesaizade, düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin konuya ilişkin soruları üzerine, "Şu anda Türkiye'ye doğalgaz akışı devam ediyor. Ancak verilen gazın miktarı sabit değil, hava koşullarına göre değişiyor. Şimdilik verdiğimiz miktar henüz istediğimiz noktaya ulaşmadı" dedi.

Kesaizade, Türkiye'ye ihraç ettikleri doğalgaz miktarında geçen 10 ayda yüzde 8.6 oranında artış olduğunu da belirtti.

İran Milli Gaz Şirketi Genel Müdürü Kesaizade, bu yıl, günlük 473 milyon metreküp üretimle doğalgaz üretiminde rekor kırdıklarını da kaydetti.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, dört gün önce, İran'dan gelen doğalgaz akışının durduğunu açıklamıştı.

İranlı yetkililer de İran'daki hava koşullarına bağlı olarak basıncın düştüğünü, gaz akışında zaman zaman kesinti yaşandığını, ancak gazın tamamen kesilmediğini belirtmişti.

Türkmenistan, İran'a verdiği günlük 23 milyon metreküp gazı, bazı gerekçelerle kesmişti.

Türkmenistan'ın gazı kesmesi ve İran'da son 30 yılın en ağır kışının yaşanması, ülkenin kuzey ve kuzeybatı kesimlerinde gaz kesintilerine neden olmuş, Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad hükümeti de kesintiler yüzünden zor durumda kalmıştı.

Sadece Türkiye'ye gaz ihraç eden İran, iletim hatlarındaki yetersizlik yüzünden sıkıntı yaşıyor.

İran'ın Türkiye'ye verdiği gazda ocak ayının başından beri sorun yaşanıyor. 












"Nükleer enerji Bakanlar Kurulu'nda"

 

12 Şubat, 2008 17:42:00 (TSİ)
 

 
Orada Neler Oluyor ?

Kameranızı çıkartın, görüntüleri çekin fotoğraflarınızı, videolarınızı ve haberlerinizi CNN Türk için Haberim'e gönderin, yayınlayalım.
Video, fotoğraf veya hikayenizi göndermek için tıklayın.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, nükleer yasasının çıkarılmasının ardından kanun gereği yönetmeliği de hazırlayarak Bakanlar Kurulu'na sunduklarını söyledi. Güler, ''Bunun neticesi olarak da peşinden daveti yapacağız, şirketler başvuracak'' dedi.

Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK), nükleer teknoloji ve enerji alanındaki rolünün ve yürüttüğü çalışmaların kamuoyu ile paylaşılması amacıyla bir toplantı düzenledi.
 
Toplantıda konuşan Bakan Güler, şeffaflık ve dürüstlük ilkelerinin gereği söz konusu bilgilendirme toplantısının düzenlendiğini belirtirken, bundan sonraki çalışmalarda her adımda, her gelişmede bunu kamuoyuyla paylaşacaklarını söyledi.
 
Nükleer enerji konusunda emin ve kararlı şekilde hedefe doğru ilerlediklerini anlatan Güler, söz konusu toplantıda, güvenlik, lisanslama Sinop'taki çalışmalar konusunun görüşüldüğünü anlattı.
 
Bu iş için 200'ün üzerinde uzmanın sadece Sinop'ta çalışmaya devam ettiğine işaret eden Güler, bu konuda tamamıyla birbiriyle bağlantılı bir uluslararası zincirin içinde olduklarını ve ciddi şekilde, ne yaptığını bilen bir ekiple görevlerini yerine getirdiklerini kaydetti.

"Birinci amaç hedefe ulaşmak, ikincisi örnek olmak"

Nükleer enerji konusunda birinci amaçlarının hedefe ulaşmak, ikincisini de örnek olmak olduğunu vurgulayan Güler, "Bizim örnek olma sorumluluğumuz var bu işe girişmek üzere olan birçok ülke var, artan petrol fiyatları, yakıt maliyetleri bize bu teknolojiyi, bu enerji türünü kullanmamızı da zorunlu kılmakta" dedi.
 
Nükleer teknolojisinin doğalgazdan, kömür ve sudan farklı olarak bazı hassasiyetleri bulunduğuna işaret eden Güler, "Bu hassasiyetlerin de bilincinde olarak uluslararası yükümlülüklere bağlı, ciddi bir devlet olarak bunun sorumluluklarını yerine getireceğiz" diye konuştu.
 
"Konu aynı zamanda bir eko-sistem meselesi"
 
Konunun sadece bir ekonomi meselesi değil, aynı zamanda bir eko-sistem meselesi olduğunu belirten Güler, burada sadece ekonominin getirileri olmadığını, aynı zamanda bütün canlılara ve hatta cansızlara karşı sorumlulukların olduğunu ifade etti.
 
Güler, bu nedenle eko-sistem ile ekonominin arasındaki hassasiyete önem vererek, belli bir dürüstlük ilkesinde ve "şeffaflık ile bilimsellik" bileşenlerini dikkate alarak çalışmaları sürdürdüklerini söyledi.
 
"Aramalarla ilgili önemli kararların arifesindeyiz"
 
Nükleer enerjinin, Türkiye'nin enerji türleri içinde bahsedilen '5 sütunun 5'incisi' olduğunu hatırlatan Güler, bunlardan üç sütunun su, kömür ve doğalgaz olduğunu bildirdi.
 
Doğalgazda dışa bağımlılığın sürdüğünü, ancak aramalara büyük ağırlık verildiğini anlatan Güler, "TPAO sadece yatırımını 7 kat artırdı. Hem denizde hem karada petrol ve doğalgaz arama çalışmalarını sürdürüyoruz. Aramalarla ilgili önemli kararların arifesindeyiz" diye konuştu.
 
Bunların dışında, 4'üncü sütun olarak yenilenebilir enerji yasasını çıkardıklarını anlatan Güler, "Zaman zaman rüzgarını yeterince kullanmadan, kömürünü kullanmadan nükleere geçmeye gerek var mı' diyenler için söylüyorum. Her ne kadar bunların sayısı çok azaldı çünkü yapılanları görüyorlar, rüzgar türbinlerinin peş peşe devreye girdiğini, hatta türbin yapımıyla ilgili yatırımların da ciddi ciddi tartışıldığı günümüzde, rüzgarın da, güneşin de jeotermalin de suyun hakkını veriyoruz. Dolayısıyla 4'üncü sütun da devreye girdi. Şimdi sırada, halkımızla paylaştığımız için, sözümüz olduğu için 5'inci sütun olan nükleer enerjidir" dedi.
 
Yönetmelik Bakanlar Kurulu'nda
 
Nükleer yasasının çıkarılmasının ardından, TAEK'in 9 kriteri belirleyerek kamuoyuyla paylaştığını anlatan Güler, kanun gereği yönetmeliği de hazırlayarak Bakanlar Kurulu'na sunduklarını bildirdi.
 
Bakan Güler, "Oradaki formalitesi sürüyor, bunun neticesi olarak da peşinden tabi ki daveti yapacağız, şirketler başvuracak" dedi.

Kömür santralleri de özelleştirilecek
 
Temel hedeflerinin, bu yatırımların özel sektör tarafından yapılması olduğunu belirten Güler, netice itibarıyla uygulanan enerji politikasında iletim hariç üretim, dağıtım ve ticaretin özel sektör tarafından olacağını söyledi.
 
Halkın geleceğini düşünerek, işin maliyetini mümkün olduğunca yansıtmadan, rekabetçi şekilde bu modeli oluşturmak istediklerini anlatan Güler, bu kapsamda özelleştirmelerin de süratli şekilde yapılacağını, dağıtımın hemen devreye gireceğini, bununla ilgili Özelleştirme İdaresi'yle tam bir mutabakat içinde olduklarını vurguladı.
 
Bakan Güler bu arada, kömür santrallerinin de çok süratli şekilde özelleştirilmesi için, kanun değişikliğini taslak halinde hazırladıklarını ve bunu da Başbakanlığa gönderdiklerini bildirdi.
 
Güler, oradaki değerlendirmenin sonucu olarak tasarının ilgili komisyonlara gideceğini ve daha sonra genel kurulda kanunlaşacağını sözlerine ekledi.
 
Nükleer santral için 21 Şubat'ta ihaleye çıkılıyor
 
Hilmi Güler, nükleer santral yapımı için 21 Şubat 2008 tarihinde firmalara yönelik davet ilanına çıkacaklarını açıkladı.
 
Özel sektörün TAEK tarafından belirlenen nükleer santral kriterlerini sağlayamaması durumunda devletin devreye girip girmeyeceğine dönük bir soru üzerine Bakan Güler, nükleer santral konusunda şu anda Bakanlar Kurulu'nun onayına sunulan bir yönetmelik bulunduğunu, söz konusu yönetmelikte nükleer santral yapımı için davet ve yarışın şekli ile özel sektörün dışındaki alternatiflerin belirlendiğini söyledi.
 
Bakan Güler,"Ne şekilde olursa olsun ülkemiz bu teknolojiye sahip olacak" diye konuştu.
 
Söz konusu yönetmelikle ilgili Sayıştay'ın da görüşünün alınacağını vurgulayan Güler, "Yönetmelik yayımlandıktan sonra sonra davet ilanın açıkacağız. Firmaların yoğun ilgisi var. Söz konusu yönetmelik kısa zamanda yayımlanır ve 21 Şubat tarihi sarkmaz diye düşünüyorum. En kötü ihtimalle ise 21 Şubat tarihi 1-2 gün sarkar" diye konuştu.
 
Davet ilanına çıkıldıktan sonra istekli firmalardan 3 zarf isteyeceklerini belirten Güler, birinci zarfta firmanın TAEK tarafından hazırlanan 9 kriteri nasıl yerine getireceğini ayrıntılı şekilde belirteceğini, ikinci zarfta teminatın yer alacağını, üçüncü zarfta ise firmanın fiyatla ilgili teklifinin yer alacağını ve tüm firmaların bu değerlendirmeye göre belirleneceğini söyledi.
 
Nükleer santral yapımı için Türkiye'de iki yer belirlendiğini hatırlatan Güler, Mersin Akkuyu'nun yer lisansının hazır olduğunu ve nükleer santralı hemen yapmak isteyen firmalara bu yerin verileceğini, Sinop'ta belirlenen alanda da yer lisansı çalışmalarının tüm hızıyla devam ettiğini bildirdi.
 
 
  Bugün 12 ziyaretçikişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol